Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

çok üzülmek

См. также в других словарях:

  • üzülmek — nsz 1) Üzme işine konu olmak Karısının düştüğü bu hâle üzülmek şöyle dursun ona çok defa dadı kalfa muamelesi etmekten çekinmezdi. R. N. Güntekin 2) Üzüntü duymak, kaygılanmak Bu apartmandan başka yere gideceksiniz diye üzülüyorum. P. Safa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • divaneye dönmek — çok üzülmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yasa gömülmek — çok üzülmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yüreği burkulmak — çok üzülmek, çok acı duymak Babamın küçük yalısını ziyaret ettiğim zaman ... yabancılıktan yüreğim burkulmuştu. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • anasından doğduğuna pişman olmak — çok eziyet görmek, çok üzülmek, bezdirilmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yüreği sızlamak — çok acımak, çok üzülmek Ahmet Kerim sevgilisi tarafından aldatılmış bir adam gibi yüreğinin sızladığını duydu. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • içine oturmak — çok etkilenmek, çok üzülmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yeise kapılmak — çok üzülmek Şimdi bu ümidin boşa çıktığını anlayınca birden yeise kapıldı. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • saçını başını yolmak — çok üzülmek, üzüntüsünden dövünmek Tanrıça Hebe çaresiz kalmış, saçını başını yoluyordu. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yüreğine oturmak — çok üzülmek İşte, yine başındaki bu dert de gelip yüreğine oturmuştu. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • içini parçalamak (veya parça parça etmek) — çok üzülmek, aşırı derecede sıkılıp harap olmak İçini parça parça etmekle beraber Azize nin feryadı ona tabii gelmeye başlamıştı. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»